önemli bilgiler
Yeni sayfanın içeriği

cartoon.gifÖNEMLİ BİLGİLER

Az ışıkta okumak gözlere zarar vermez. Ama gözlerinizin gereksiz yere yorulmasını istemiyorsanız aydınlık yerde okuyun.
Yanlış dereceli gözlük gözleri bozmaz.Bilgisayarla çalışmak gözleri bozmaz sadece yorar.
Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.
600 tane bitki cinsi et yiyendir. (Camiraous)

Yunuslarin beyni insanlarinkinden daha büyüktür.
Arılar, sivrisinekler ve diğer ses çıkaran böcekler kanatlarıyla bu sesi çıkarırlar.
insanlar ömrü boyunca 20 kilo toz yutarlar.
Shakespeare 23 Nisan 'da doğdu ve 23 Nisan 'da öldü.
Dünyada en çok kullanılan isim Muhammed 'dir.
Michael Jardan 'ın bir senede Nike reklamlarından kazandiği para,
Malaysia'daki Nike fabrikasinda çalisan tüm personelin aldığı senelik maaştan daha fazladır.
amerikalılar hergün 1.6 milyondan fazla saat trafik sıkışıklığında zaman kaybediyorlar.
Bir oyun ne önemi vardır. 1923 'de bir oy, Ad

Gerekli Bilgiler

Güneş Ne Kadar Sıcaktır?
Güneş, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gök cismidir. Çok sıcak ve yanmakta olan bazı gazlardan oluşur. Bu nedenle, yüzeyinde her saniyede milyonlarca atom bombası patlamasına eşit güçte patlamalar olur. Bu patlamalarda boyu Dünyamızın büyüklüğünün 40-50 katı olan alevler fışkırır.
Güneş'in dış yüzeyindeki sıcaklık 6000 derece, içindeki sıcaklık ise 12 Milyon derecedir
.

Okyanus Ne Kadar Derindir?
Dünyanın en derin okyanusu Pasifik okyanusu'dur. 4.637 metredir. Ve en derin noktası ise Marina Çukuru 11.033 metredir.
Dünya'da En Hızlı Koşan Kuş Hangisidir?
Dünya'daki en hızlı uçan kuş kartaldır.. Bazı kartallar, havada inanılmaz bir sürat yaparak aşağıya doğru inişe geçerler. Bu dalış esnasında saatte yaklaşık 322 km. hız yaparlar. Büyük kartallar avlarına çok hızlı çarparlar.

Kağıt Parayı İcat Eden Kimdi?
Para icat edilmeden önce, deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır. Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullanmışlardır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır.
Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 nci yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kağıt paranın 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massechusetts Hükümeti, İngiltere'de ise "Goldsmiths" ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı görülmektedir
.

Pusulayı Kim İcat Etti?
MS 100 yılında Çinliler, pusulayı icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin kuzeye yöneleceği prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti.

Gökyüzü Neden Mavidir?
Gökyüzünün mavi görünmesinin tek sebebi kırılma hadisesidir.
Güneş ışınları atmosfere girdiğinde atmosferdeki gaz moleküllerine ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Gün ışığı değişik dalga boylu birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu mavi ışınlar atmosferin üst tabakalarındaki küçük parçacılar tarafından hemen saçılırlar. Fakat kırmız ışık (ki en büyük dalga boylu ışıktır!) saçılmak için daha büyük parçacıklara çarpmak zorundadır.
Gökyüzü açık olduğunda, mavi ışık diğer ışıklara oranla en fazla saçılan ışıktır. Bu yüzden de gökyüzü mavi görünür. Mesela gökyüzü yoğun bulutlarla veya dumanla dolu olduğunda, tüm ışınlar nerede ise aynı oranda saçılır. Bu da gökyüzünün gri renkte görünmesine sebep olur.

Ay'a Ayak Basan İkinci İnsan Kimdi?
Ay’a ilk ayak basılması sırasında kullanılan, astronot Buzz Aldrin’e ait imzalı bir uçuş veri defteri, New York’taki açık artırmada 222 bin 500 dolara (yaklaşık 370 milyar TL) alıcı buldu. “Swann Galleries” adlı müzayede evinde yapılan açık artırmada, aydan toz lekelerini de üzerinde barındıran, uçuşla ilgili verilerin işlendiği “Data Card Book” (Veri Kayıt Kitabı) adlı not defteri, kimliği açıklanmayan Pennsylvania’lı bir tüccar tarafından 222 bin 500 dolara satın alındı.
Müzayede evinin sözcüsü Caroline Birenbaum, Ay’a ilk ayak basan insan olan astronot Neil Armstrong ile Apollo 11 adlı uzay aracının personeli Aldrin’in, 20-27 santimetre boyutlarındaki 16 sayfalık not defterinde, aracın manevra yapmasına imkan sağlamak için kritik veri değerlerinin kayıtlarını tuttuklarını söyledi.
Satürn-5 roketiyle uzaya gönderilen Apollo 11 aracı, üç günlük yolculuktan sonra, 20 Temmuz 1969’da, Ay Modülü Kartal’ı Ay’a indirmişti. Araç personelinden Michael Collins, Ay yörüngesinde kalırken, Armstrong ve Aldrin Ay’a ayak basan ilk insanlar olmuşlardı.


Dünya'daki En Büyük Elmasın Adı Nedir?
Dünyanın en büyük elması olarak bilinen 191 karatlık Işık Dağı ya da Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılında Brezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyadaki en büyük ve en değerli 22 elmasın arasında bulunmaktadır.

Dünya'ya En Yakın Yıldızın Adı Nedir?
Dünya'ya en yakın yıldız! Proxima Centauri'dir.

 

olf Hitler 'i Nazi partisinin liderliğine getirdi.
Amerika 'da sandviçlerin %50 'si öğle yemeklerinde, %28 'i ise akşam yemeğinde yeniliyor.
Her insan günde ortalama 2 kilo çöp üretiyor
Kibrit kutusu kadar bir altın,bir tenis kortu büyüklüğüne kadar inceltilebilir.
İnsan günde ortalama 80 ile 100 saç teli döker.
Altmış yaşında, insanlar tat alma duyularının %50'sini kaybederler.
El tırnakları, ayak tırnaklarından daha hızlı büyürler.
Gülmek için 17 adeleye ihtiyaç vardır. Surat asmak için ise 43 adeleye ihtiyaç vardır.
İnsan vücudunda 600 'ü aşkın adele vardır.Beynin %85 'i sudur.
İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
Gözleri açık tutarak hapşırmak imkansızdır.
Bir insan yedi dakika içerisinde uykuya dalar.
Sıcak su soğuk sudan daha ağırdır.
Mexico City her sene 25 cm. kadar batıyor.
Peru 'da hiç umumi tuvalet yoktur.
Sağ elini kullanan insanlar, sol elini kullananlara göre ortalama dokuz yıl daha fazla yaşıyorlar.
Bir insan yaşamı boyunca iki yüzme havuzu dolduracak kadar tükürük salgılar.
Telefonunuz 201 parçadan oluşur.
Yetişkin bir insan günde ortalama 23.000 kez nefes alır.
Amerikan halkının %49 'u hergün kişi başına 3.3 fincan kahve içiyor.
Sarışinların esmerlere göre daha fazla saçı vardır.
İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda yiyecek tüketiyorlar.
Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığı beş milyon kat artıyor.
İnsan vücudu bir saniyede iki milyon kırmızı kan hücresi üretir.
Aynı parmak izi gibi, her insanın dil izide farklıdır.
Ortalama bir insan yılda 1.460 'in üzerinde rüya görür.
Soğan doğrarken sakız çiğnemek göz yaşarmasını önler.
Vücudumuzdaki kemiklerimizin dörtte biri ayaklarımızda bulunur.
Ampulü icat eden Thomas Edison karanlıktan korkardı.
Kürdan, Amerikalıların boğulmasına en fazla neden olan nesnedir.
İtalyan bayrağının tasarımını Napoleon Bonaparte yapmıştır.
Kağıt parçalar ilk kez Çin 'de kullanılmıştır.
Ketçap önceleri ilaç olarak kullanılıyordu.
Uzay yolculuğunda taşınacak her kilo için gerekli olan yakit miktarı 530 kg'dır.
Salatalık bir sebze değil, meyvedir.
Eski zamanlarda dinamit yapımında yerfıstığı kullanılırdı.
Dracula, tarih boyunca sinemaya en fazla uyarlanan hikayedir.
İnsanlar vücutlarinda 300 adet kemikle doğuyorlar ama yetişkin olduklarında bu sayı 206 'ya düşüyor.
Ortalama olarak, Amerika'da günde üç adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.
Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerin donmaması için kullanırlar.
Telefonun mucidi Alexander Graham Bell, karısı ve annesiyle hiçbir zaman telefonda konuşamadı. Çünkü ikiside doğuştan sağırdı.
İnsan terinin bir santimetrekaresi 625 tane ter bezi içerir.
Hindistan 'da oyun kağıtları yuvarlaktır.
Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.

  

 

Timur SIRT'ın haberi

Unutulan, çöpe atılan, çalınan, kaybolan ya da başkasına devrettiğiniz telefonlar güvenlik riskleri yüzünden tehdit oluşturuyor British Telecom ve üniversitelerin yaptığı araştırmada ikinci el 5 cep telefonundan birinde gizli bilgilerin olduğu ortaya çıkıyor..

Son teknoloji cep telefonları gizli bilgileri güvenle saklama sorununu daha da arttırıyor. İkinci el 5 telefondan biri gizli bilgi taşıyor. British Telecom, Galler Glamorgan Üniversitesi ve Avustralya Edith Cowan Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya gore ikinci el iletişim cihazlarının önemli bir oranı gizli şirket bilgisi ve kişisel bilgi taşıyor. Akıllı telefon olarak bilinen yetenekli telefonların gizli bilgi konusunda sabıkaları da kabarık. 160'ın üzerinde kullanılmış cihazın incelenmesi sonucunda, bu cihazlarda, satış detayları, finansal şirket verileri, banka hesap detayları, duyarlı iş planları, yönetim kurulu toplantılarının detayları ve kişisel tıbbi detayları içeren birçok bilginin mevcut olduğu görüldü. En çok gizli bilgi içeren cihazların kullanılmayan Blackberry olduğu görülüyor. Bu cihazlarda şifreleme gibi birçok güvenlik özelliğinin bulunmasına rağmen çoğu dosyanın korunmamış olduğu sonucuna varıldı.

AKILLI TELEFON RİSKLİ

İncelenen telefonların yüzde 43'ününün, kurumlara ve şirketlere zarar verecek kişisel, kurumsal ve özel bilgi içerdiği görüldü. Giderek mobil hale gelen işgücünü desteklemek için bu tür cihazların daha çok satın alınması ve kullanılmasının bu duruma neden olduğu düşünülüyor.İkinci el cep telefonlarının yüzde 23'ü ise, telefonun ait olduğu bir önceki kişiyi ve şirketi bulmak için yeterli kişisel bilgiyi içeriyor. Piyasada akıllı telefon adı altında satılan yetenekli telefonlarda gizli bilgileri kaptırma riski artıyor. Uzmanlar bu tür telefonlar kullanılmadan önce çalışanların güvenlikle ilgili uyarılıp eğitilmesi gerektiğini vurguluyor.

Şirket bilgileri cepte saklı!

Özellikle e-posta, şirket bilgilerinin olduğu telefonların dikkatli kullanılması Araştırmayı yöneten BT Bilgi Güvenliği Araştırma Başkanı Dr. Andy Jones, şunları söyledi: "İkinci el cep telefonlarının yol açtığı güvenlik sorunlarına karşı bilgileri korumak için uygun araçların olduğu düşünülürse, kurumların ikinci el cep telefonu dağıtırken neden gerekli önlemleri almadığı merak konusu. Her gün kullanılan bu cihazlar yüksek miktarda duyarlı bilgiyi depolayacak gelişmiş bir dijital hafızaya sahip. Kuruluşlar, herhangi bir veriyi yok edecek uygun işlemlerin yapıldığından ve bu işlemlerin etkili olduğundan emin olmalılar." Glamorgan Ünüversitesi Araştırma takımını yöneten Dr. Iain Sutherland ise şunları ekledi: "Birçok büyük kuruluş, kullanılmayan ikinci el cep telefonlarını yardım derneklerine bağışlıyor. Bu da tehlikeli olabiliyor. İşletmeler, mobil cihazlardan ele geçirilebilecek verinin büyüklüğünün farkında değiller. Mobil cihazların çoğu, mobil iletişim hizmetinin bir parçası olarak bir tedarikçiden sağlandığı için durum daha da karmaşık bir hal alıyor. Bu cihazların bir ya da iki sene içinde kullanım süresi dolduğundan az ya da hiç yok denecek kadar bir hurda değeri taşıyor ve çoğu durumlarda hala taşıyabileceği bilgi anlamında önemsenmiyor.

Ajanda, randevu ve hesap numaraları bile tehlikede

Örneğin, büyük bir Japon şirketinde çalışan bir EMEA satış direktörü tarafından kullanılmış olan Blackberry'nin incelenmesi sonucu arama kaydına, adres defterine, ajandaya ve mesajlara ulaşılabildi. Ulaşılabilen bilgiler arasında: Bir sonraki dönem için kurumun iş planı, ana müşterilerin adı ve onlarla olan ilişkilerin durumu, kişilerin destek çalışanlarıyla olan ilişkisi, kişilerin çocukları, meslekleri, eğilimleri, medeni durumları, adresleri, randevuları ve doktor adresleri gibi özel bilgileri, Banka hesap numaraları ve banka kodlarına ulaşılabiliyor.

Türkiye'de kayıp ve çalıntı cep telefonu ihbarı arttı

Cep telefonu seri numaralarının isimlere kaydedilmesinden sonra Türkiye'de çalıntı telefon olaylarında önemli ölçüde düşüş olmuştu. Ancak 2008 yılında ithalat rakamları yılın sonuna doğru düşerken kayıp ve çalıntı rakamları geçen yıla göre atış gösterdi. Geçtiğimiz doğrulanan 18 bin ihbar varken, bu yıl 11 ayda doğrulanan ihbar sayısı 26 bin 800 oldu. Türkiye'de kayıp ve çalıntı ihbarı eski adı Telekomünikasyon Kurumu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTİK) yapılıyor. Kurum, cep telefonu sahiplerine telefonun seri numarasının (IMEI) mutlaka kaydedilmesi gerektiğini vurguluyor.

Şifrelemek riski azaltıyor

* Cep telefonunun kaybolmasına veya çalınmasına karşı bilgilerinizi en az ayda bir defa yedeklemek gerekiyor.

* IMEI olarak bilinen cep telefonunun seri numarasını saklamak telefonun kullanımını önlemek için yararlı oluyor.

* Cep telefonundaki bilgileri hem USB belleğe hem de bilgisayara aktarılabiliyor.

* Dizüstü bilgisayar veya cep telefonunu farklı teknolojilerle daha açılışta şifre kullanmak risk oranını düşürüyor.

* Bazı uygulamalar, şirket ve kişisel bilgiler için de cep telefonunda ayrı ayrı şifreleme uygulanıyor.

SAFRA KESESİNDEN 162 TAŞ ÇIKTI

SAFRA KESESİNDEN 162 TAŞ ÇIKTI

Muğla'nın Ortaca ilçesinde bir kişinin safra kesesinden 162 adet taş çıktı.


8 Ocak 2009 20:33

font boyutu küçülsün büyüsün


Alınan bilgiye göre, Elif İvgin, (54) karın ağrısı, mide bulantısı ve bağırsaklarda şişkinlik şikayetiyle Ortaca Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan muayene ve laboratuvar tetkikleri sonucu safra kesesinde bol miktarda taş olduğu belirlenen İvgin, ameliyata alındı.
    
Yaklaşık 3 saat süren İvgin'in ameliyatı sonrasında, safra kesesinden 162 adet taş çıkartıldı.
    
Ortaca Devlet Hastanesi Başhekimi Operatör Dr. Turgay Artun, hastanın safra kesesinden bu kadar taş çıkmasının kendilerini şaşırttığını belirterek,''Normalde bir hastada en fazla 20 taş çıkmıştı. Ama bu hastamızın safra kesesinden 162 adet taşı başarılı bir operasyonla çıkarttık'' dedi.
    
Safra kesesinde taş birikmesinin insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğuna işaret eden Artun, ''Bu durum genellikle kilolu, beslenmesine dikkat etmeyen, hayvansal gıdaları tüketen, ayrıca çok doğum yapan bayanlarda görülme olasılığı yüksek'' diye konuştu.

BU BALIĞI SAKIN YEMEYİN

BU BALIĞI SAKIN YEMEYİN

Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, zehirli balon balıklarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu


6 Ocak 2009 20:20
font boyutu küçülsün büyüsün


Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, son aylarda kıyılarımızda çok görülen zehirli balon balıklarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu balıkların Atlantik okyanusundan yük gemilerinin su tanklarıyla geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tarkan “Balon balıkları besin zincirinin halkasını kırdı. Çipura, levrek, kefal, barbun gibi balıkların popülasyonunu azaltacak. İnsanlar tarafından yenmesi de çok tehlikeli. 3 bin morfin gücünde zehri var” dedi. 
 
 Son birkaç aydır Muğla kıyılarında çok fazla görülen ve öldürücü zehir taşıyan Balon Balığı tezgahlarda da kilogramı 5-8 YTL arasında değişen fiyatla satışa çıkarılınca bilim adamları halkı uyardı. Balığın çok lezzetli olduğunu ancak derisinde ve iç organlarında 3 bin morfin gücünde zehir taşıdığını belirtildi. Balığı iyi temizlemeden yiyenler 2 saat içinde hayatını kaybediyor. Olta balıkçılarını da uyaran bilim adamları, balığın insan parmağını koparacak kadar güçlü ve sivri dişlere sahip olduğunu kaydettiler. Balon balığı sadece insanları değil aynı zamanda diğer deniz canlılarını da tehdit ediyor. Etçil bir balık olan Balon Balığı kendinden büyük balıklara saldırıyor. Ekonomik değeri olan diğer balıklara saldıran Balon Balığı besin zincirini kırdı. Bölgede Çipura, Kefal, Levrek ve Barbun gibi balıkların sayısını önemli ölçüde azalttı.
 
 Atlantik okyanusundan giriyor
 
 Balon balığının çok tehlikeli olduğunu belirten Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan “ Balon Balığı yük gemilerinin altında bulunan su tankerleri ve Cebeli Tarık Boğazından Akdeniz’e geliyor. Bizim kıyılarımızda fazla görülmesinin nedeni ise büyük oranda yük gemilerinin su tankerlerinde gelmesi. Atlantik Okyanusuna kıyısı olan ülkelerden Mersin ve İncirlik limanlarına gelen yabancı bandıralı gemiler bu balıkların yumurtasını getiriyor. Bu şekilde kıyılarımıza geliyorlar. İklim ve temiz suyu görünce yaşam alanı buluyorlar. Balon balıkları etçil bir balık. Diğer balıkları yiyerek besleniyor. Ağırlıkları en fazla 3 kilograma kadar ulaşıyor” dedi.
 
 Tezgahlardan kaldırılmalı
 
 Balıkların tezgahlardan acilen kaldırılması gerektiğini savunan Prof. Dr. Tarkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü “Balon Balıkları derin sularda yaşıyor. Mayıs ve Eylül ayları arasında çiftleşmek için kıyıya yaklaşıyorlar. Bu dönemde yakalandığında derisi soyulmalı, iç organları parçalanmadan çıkarılmalı ve bol suda iyice yıkanmalıdır. İç organlarında Tetradoksin adlı bir zehirli madde taşıyor. Bu madde insan vücuduna alındığında kas felci yaparak, 2 saat içinde nefes darlığından ölüme neden oluyor. Mayıs-Eylül ayı dışında yakalandığında ise temizlemekte çözüm değil kesinlikle yenmemeli. Lezzetli ve kılçığı az olan bir balık”
 
 Pirana’dan tehlikeli
 
 Pirana balığından daha tehlikeli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarkan “Bu balık sadece insan yaşamını değil, aynı zamanda denizdeki diğer balıkları da tehdit ediyor. Pirana Balığından daha tehlikeli. Pirana küçük ısırıklar alıyor. Ancak bu balık çok güçlü bir çene yapısına sahip. Tuttuğu yeri koparmadan bırakmıyor. Olta balıkçıları dikkat etmeli, insanın parmağını koparabilecek güçte keskin dişlere sahip. Kendinden büyük balıklara da saldıran balon balıkları denizdeki besin zincirini kırdı. Ekonomik değeri olan balıkları yok ediyor. Doğa kendi dengesini oluşturuyor. Balık avcılığı tehlikeye giriyor” dedi.
 
 Hastaneye başvurulmalı
 
 Balon balıklarının, Balık Çiftliklerine saldırmadığını açıklayan Prof. Dr. Tarkan, sözlerini şöyle tamamladı “Denizde yüzerken ve ellendiğinde hiçbir zararı olmayan Balon balıkları şimdilik balık çiftliklerine saldırmıyor. Ancak midyelerin kabuğunu kırarak içini yiyebiliyor. Korktuklarında ve saldırıya uğradıklarında kendilerini şişirerek savunmaya geçerler. 6 değişik türü olan bu balıkların en zehirlisi Lagocephalus Sceleratus olandır. Kesinlikle yenmemeli ve tezgahlara konmamalıdır. İlk yediğinizde zarar vermeyebilir ancak yakalanma dönemi dışında olan balık yenirse öldürücü olabilir. Kusma ve baş dönmesi olduğunda 2 saat içinde hastaneye başvurulmalıdır

Açık denize bırakıldı

Yazı Boyutu : 8 Punto 10 Punto 12 Punto 14 Punto

Muğla’nın Fethiye İlçesinde dün akşam saatlerinde karaya vuran yaklaşık 5 metre boyundaki yunus balığı, bu sabah kurtarılarak açık denize bırakıldı.

Dün akşam uzun süren çalışmalara rağmen karadan uzaklaştırılamayan balık için, bu sabah günün ağarmasıyla birlikte çalışmalara yeniden başlandı. Vücudunun çeşitli bölgelerinde yaraları bulunan Yunus balığı tüm çalışmalara rağmen karadan uzaklaştırılamayınca çalışmalar sabaha bırakıldı. Sabah erken saatlerde Sahil Güvenlik Ekipleri, Tarım İlçe Müdürlüğü, doğa severler, ilçedeki dalgıçlar yunus için seferber oldular. Bir bez sedyeye yerleştirilen yunus balığı teknenin yan tarafına bağlanarak dalgıçların yardımı ile Fethiye Körfezi’nden dışarıya çıkarılarak açık denize bırakıldı.

Yaklaşık 3 saat süren çalışmaların ardından açık denize bırakılan yunus balığı için bir açıklama yapan doğasever Ali İhsan Emre "yunuslar aynı insan gibi düşünüp insan gibi davranabilmektedirler. Bu balıklar denizde diğer teknelerle yarış yapmaktadırlar. Eğer tekneyi geçemezse bunu gururuna yediremez ve kendini kayalara vurarak intihar eder. Bu yunusta aynı şeyi yapmış olabilir” dedi.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol